-MUTLULUĞUN ANAHTARI-
Sahip olduklarımızın farkındalığı
MUTLULUĞUN ANAHTARI SAHİP OLDUKLARIMIZIN FARKINDA OLMAKTIR.
Bazen insanlar sahip olduklarının değerini ancak kaybettiklerinde anlıyorlar. Oysa mutluluk daha kaybetmeden elimizde olanların farkında olmakla alakalıdır. Bunu aslında fikir olarak bir çoğumuz kabul ederiz. Ederiz etmesine de yine de bir çok insanın bir çok şeyi kendilerine dert ettiklerini ve hatta bir çokları için dert olmayacak şeyler yüzünden kendi yaşamlarını harap ettiklerini görürüz.
ASLINDA MUTLULUK DÜŞÜNCENİN BİR AŞAMASIDIR
Batı mutluluğu dışardan edindikleri ile ifade etmektedir. Doğu da ise bu biraz daha gönülle bağlantılıdır.
Oysa Kutsal Kitap öğretisine göre mutluluk kendiliğinden olan bir şey değil “düşüncenin yenilenmesi” ile bağlantılıdır. Dünyadaki bir çok şeye hatta güzel bir aileye, bazı manevi değerlere de sahip olabilirsiniz ama hala huzursuz olabilirsiniz.
Kutsal Kitap esininde yazılmış bir kitapta “Zengin olan kimdir?” sorusuna “ Sahip oldukları ile mutlu olan kişidir” şeklinde bir not düşülmüştür.
Bu nedenle her sabah Tanrı’ya yöneldiğimizde içtenlikle yaşam armağanı için, görebildiğimiz, duyabildiğimiz, düşünebildiğimiz için Tanrı’ya şükranlar sunmamız çok önemlidir.
SAHİP OLDUKLARINIZDAN MUTLULUK DUYDUĞUNUZDA BİRÇOK SORUNUNUZUN ASLINDA PEKTE SORUN OLMADIĞINI GÖRÜRSÜNÜZ
Belki bu yazıyı okurken bir çok sorunlarınız olduğunu düşünüyorsunuz, belki gerçekten de sorunlarınız var ve oldukça da ciddi. Ama gözlerinizi bir an olsun kapayın ve gözlerinizi yitirdiğinizi düşünün, bütün renklerden, sevdiklerinizin çehrelerinden uzakta ve bir daha hiç bir zaman kaçamayacağınız bir karanlık içinde olduğunuzu hayal edin. Ya böyle bir durumda olsaydınız? Acaba böyle bir durumda kaç tane büyük sorununuzun aslında hiç de büyük bir sorun olmadığını düşünecektiniz.
Bir gözün içindeki görme yeteneğini veren göz bebeğinin ne kadar paha biçilmez bir değeri olduğunu hiç düşündünüz mü? Aslında ne kadar zengin olduğunuzun farkında mısınız?
MUTLULUK YOLUNDA YANLIŞ İNANÇLAR
1.Mutluluğun yöntemini bir bulsam her şey anında mükemmel olacak.
Sakın bunun birdenbire olacağını düşünmeyin. Bazen düşünce olarak kavradıklarınızı pratiğe uygulamanız mümkün değildir. Birçoklarımız rahatı mutsuzluklarına tercih edebilirler ve bir şeyleri değiştirmenin rahatsızlığını duymaktan kaçınırlar. Demek ki, yaşamımızda mutluluk yöntemini bulmak yeterli olmayacak aynı zamanda hem bulma hem de onu yaşama oturtma yine de bizim gayretimizi gerektirecektir.
2.Eğer sahip olduklarımdan mutluluk duyar ve yetinirsem gelişemem.
Mutluluk enerjinizi tüketmez ki, aksine daha da arttırır. Yani sahip olduklarınızla mutlu olmanız, tatmin olmanız size enerji vereceği için sizi ileriye taşıyacaktır. Mutlu birisi sizin önerdiğiniz bir çok konuya olumlu bir şekilde cevap verecektir. Sizinle gezmeye gelecek, alışverişe çıkacaktır. Mutsuz birisi ise sürekli bahane arayacaktır.
3.Mutluluk kişinin iç hali ile alakalıdır. Kolay kolay ona ulaşılamaz.
Bir düğünde istesek de istemesek de çoğu zaman mutlu bir çehreye bürünürüz, hatta bu büründüğümüz hal içinde kendimizi de mutsuzluğumuzu da unuttuğumuz anlar olur ama çoğu zaman içimiz huzursuzken evde, çevremizde bulunan ailemize hiç de öyle davranmayız. Aslında mutlu olmak, mutluluğu giyinmek çevremizdeki insanları düşünerek yaptığımız bir çok davranış gibi olmalıdır. İnsanları rahatsız etmemek için gece gürültü etmemeye dikkat ederiz. Çünkü onları gerçekten düşünürüz. Bu nedenle mutluluk durumu her zaman içimizdeki duruma bağlı deyip kesilip atılacak bir durum değildir.
MUTLU OLDUĞUMUZ ŞEYLERİ SAYABİLMEK
Her gün bir çok yerde insanların sürekli olumsuzlukları sıraladığını görürüz. Özellikle sürekli olumsuz olan arkadaşlarımıza “ ne olursun hiç değilse hatırım için bugün bana yaşamına ilişkin beş olumlu şey say” diyebilmeliyiz. Dolayısı ile kendimizde her gün, özellikle gün içinde elden geldiğince sahip olduğumuz, yaşadığımız en olumlu şeyleri dile getirmeyi, sayabilmeyi öğrenmeliyiz. Hadi, sayın bakın! bugün sizi hoşnut eden, sahip olmaktan mutluluk duyduğunuz bir kaç şeyi sayın ve bir düşünün. Bakın üzerinizdeki hoşnutsuzluk, mutsuzlukta bir hareketlenme göreceksiniz. Bulutlar arasından birazcıkta olsa güneşin ışığının size gülümsediğini göreceksiniz.
BİR SAAT BOYUNCA SAHİP OLDUĞUNUZ GÜZEL ŞEYLERİ YAZIN
Bu size hem zor hem de biraz yabancı bir uygulama gibi gelebilir. Ama Tanrı’nın sizlere bahşettiği bütün armağanları bir düşünün ve ne dersiniz, kendinize bir bayram olsun diye sıralamaya başlayın, yazın bakalım.. Ama bir müddet sonra duracaksınız. Hele bu saatin sonunda belki de hiç enerjiniz kalmayacak çünkü öyle olumsuzluklarla dolu bir tabloya sahibiz ki aslında. Fakat bunu yapmanız Tanrı’nın bereketlerinin aslında yaşamınızda ne de çok büyük bir yer tuttuğunu görme fırsatını size vermiş olacaktır.
HERGÜN HER BİR BEREKETE ŞÜKRAN
Bütün bu düşüncelerimizle görmeye başladığımız bu bereketler artık Tanrı önüne birer şükran olarak getirilebilirler. Ve şükranlar arttıkça mutluluğunda farkındalıkla gelen kalitesi yaşamımızda yavaş yavaş artmış olacaktır. “Her zaman sevinin” sözü de aslında Mesih’teki kurtuluşumuzu gönenmemizde bize rehberlik etmiş olacaktır.
Sahip olduklarımızın farkındalığı
MUTLULUĞUN ANAHTARI SAHİP OLDUKLARIMIZIN FARKINDA OLMAKTIR.
Bazen insanlar sahip olduklarının değerini ancak kaybettiklerinde anlıyorlar. Oysa mutluluk daha kaybetmeden elimizde olanların farkında olmakla alakalıdır. Bunu aslında fikir olarak bir çoğumuz kabul ederiz. Ederiz etmesine de yine de bir çok insanın bir çok şeyi kendilerine dert ettiklerini ve hatta bir çokları için dert olmayacak şeyler yüzünden kendi yaşamlarını harap ettiklerini görürüz.
ASLINDA MUTLULUK DÜŞÜNCENİN BİR AŞAMASIDIR
Batı mutluluğu dışardan edindikleri ile ifade etmektedir. Doğu da ise bu biraz daha gönülle bağlantılıdır.
Oysa Kutsal Kitap öğretisine göre mutluluk kendiliğinden olan bir şey değil “düşüncenin yenilenmesi” ile bağlantılıdır. Dünyadaki bir çok şeye hatta güzel bir aileye, bazı manevi değerlere de sahip olabilirsiniz ama hala huzursuz olabilirsiniz.
Kutsal Kitap esininde yazılmış bir kitapta “Zengin olan kimdir?” sorusuna “ Sahip oldukları ile mutlu olan kişidir” şeklinde bir not düşülmüştür.
Bu nedenle her sabah Tanrı’ya yöneldiğimizde içtenlikle yaşam armağanı için, görebildiğimiz, duyabildiğimiz, düşünebildiğimiz için Tanrı’ya şükranlar sunmamız çok önemlidir.
SAHİP OLDUKLARINIZDAN MUTLULUK DUYDUĞUNUZDA BİRÇOK SORUNUNUZUN ASLINDA PEKTE SORUN OLMADIĞINI GÖRÜRSÜNÜZ
Belki bu yazıyı okurken bir çok sorunlarınız olduğunu düşünüyorsunuz, belki gerçekten de sorunlarınız var ve oldukça da ciddi. Ama gözlerinizi bir an olsun kapayın ve gözlerinizi yitirdiğinizi düşünün, bütün renklerden, sevdiklerinizin çehrelerinden uzakta ve bir daha hiç bir zaman kaçamayacağınız bir karanlık içinde olduğunuzu hayal edin. Ya böyle bir durumda olsaydınız? Acaba böyle bir durumda kaç tane büyük sorununuzun aslında hiç de büyük bir sorun olmadığını düşünecektiniz.
Bir gözün içindeki görme yeteneğini veren göz bebeğinin ne kadar paha biçilmez bir değeri olduğunu hiç düşündünüz mü? Aslında ne kadar zengin olduğunuzun farkında mısınız?
MUTLULUK YOLUNDA YANLIŞ İNANÇLAR
1.Mutluluğun yöntemini bir bulsam her şey anında mükemmel olacak.
Sakın bunun birdenbire olacağını düşünmeyin. Bazen düşünce olarak kavradıklarınızı pratiğe uygulamanız mümkün değildir. Birçoklarımız rahatı mutsuzluklarına tercih edebilirler ve bir şeyleri değiştirmenin rahatsızlığını duymaktan kaçınırlar. Demek ki, yaşamımızda mutluluk yöntemini bulmak yeterli olmayacak aynı zamanda hem bulma hem de onu yaşama oturtma yine de bizim gayretimizi gerektirecektir.
2.Eğer sahip olduklarımdan mutluluk duyar ve yetinirsem gelişemem.
Mutluluk enerjinizi tüketmez ki, aksine daha da arttırır. Yani sahip olduklarınızla mutlu olmanız, tatmin olmanız size enerji vereceği için sizi ileriye taşıyacaktır. Mutlu birisi sizin önerdiğiniz bir çok konuya olumlu bir şekilde cevap verecektir. Sizinle gezmeye gelecek, alışverişe çıkacaktır. Mutsuz birisi ise sürekli bahane arayacaktır.
3.Mutluluk kişinin iç hali ile alakalıdır. Kolay kolay ona ulaşılamaz.
Bir düğünde istesek de istemesek de çoğu zaman mutlu bir çehreye bürünürüz, hatta bu büründüğümüz hal içinde kendimizi de mutsuzluğumuzu da unuttuğumuz anlar olur ama çoğu zaman içimiz huzursuzken evde, çevremizde bulunan ailemize hiç de öyle davranmayız. Aslında mutlu olmak, mutluluğu giyinmek çevremizdeki insanları düşünerek yaptığımız bir çok davranış gibi olmalıdır. İnsanları rahatsız etmemek için gece gürültü etmemeye dikkat ederiz. Çünkü onları gerçekten düşünürüz. Bu nedenle mutluluk durumu her zaman içimizdeki duruma bağlı deyip kesilip atılacak bir durum değildir.
MUTLU OLDUĞUMUZ ŞEYLERİ SAYABİLMEK
Her gün bir çok yerde insanların sürekli olumsuzlukları sıraladığını görürüz. Özellikle sürekli olumsuz olan arkadaşlarımıza “ ne olursun hiç değilse hatırım için bugün bana yaşamına ilişkin beş olumlu şey say” diyebilmeliyiz. Dolayısı ile kendimizde her gün, özellikle gün içinde elden geldiğince sahip olduğumuz, yaşadığımız en olumlu şeyleri dile getirmeyi, sayabilmeyi öğrenmeliyiz. Hadi, sayın bakın! bugün sizi hoşnut eden, sahip olmaktan mutluluk duyduğunuz bir kaç şeyi sayın ve bir düşünün. Bakın üzerinizdeki hoşnutsuzluk, mutsuzlukta bir hareketlenme göreceksiniz. Bulutlar arasından birazcıkta olsa güneşin ışığının size gülümsediğini göreceksiniz.
BİR SAAT BOYUNCA SAHİP OLDUĞUNUZ GÜZEL ŞEYLERİ YAZIN
Bu size hem zor hem de biraz yabancı bir uygulama gibi gelebilir. Ama Tanrı’nın sizlere bahşettiği bütün armağanları bir düşünün ve ne dersiniz, kendinize bir bayram olsun diye sıralamaya başlayın, yazın bakalım.. Ama bir müddet sonra duracaksınız. Hele bu saatin sonunda belki de hiç enerjiniz kalmayacak çünkü öyle olumsuzluklarla dolu bir tabloya sahibiz ki aslında. Fakat bunu yapmanız Tanrı’nın bereketlerinin aslında yaşamınızda ne de çok büyük bir yer tuttuğunu görme fırsatını size vermiş olacaktır.
HERGÜN HER BİR BEREKETE ŞÜKRAN
Bütün bu düşüncelerimizle görmeye başladığımız bu bereketler artık Tanrı önüne birer şükran olarak getirilebilirler. Ve şükranlar arttıkça mutluluğunda farkındalıkla gelen kalitesi yaşamımızda yavaş yavaş artmış olacaktır. “Her zaman sevinin” sözü de aslında Mesih’teki kurtuluşumuzu gönenmemizde bize rehberlik etmiş olacaktır.
Turgay Üçal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder