20 Şubat 2010 Cumartesi

Kelam Damlası: MISIR'I TERK ETMEK...


Kutsal kitaplarda hep bir hikaye vardır hani, hepimizin aşina olduğu...Musa, Tanrı'dan aldığı emirle yanındaki İsrailoğulları ile Mısır'dan göç eder...Yaklaşık dört yüz yıllık kölelikten sonra firavun diyarını terk etme anı gelmiştir.

Çoğumuz-özellikle dinsel seviyelerde- bunu bir sembolik hikayeden ziyade hakikat olarak ele alır ve olayı Tanrı'nın insanlara acıyıp artık özgürlük verdiği şeklinde kısıtlı bir açıklama ile anlatırız.

Ne var ki mana ilmi burda büyük bir açılım yapıp, görünmeyenin ardındakini görünür kılarak bizlere hikayede anlatılmak istenenin özünü verir. Bu da bizlerin ruhsal gelişimi açısından kilit noktalardan birini daha aydınlığa kavuşturur.

Hazırsanız, ilk manayı vereyim: Mısır, bir diyar değil insanın "ego"sunun sembolüdür.Yani, İsrailoğulları (önceden de belirttiğim gibi Tanrı yolunda, doğru yolda yürüyenler anlamına gelir) bir ülkeden değil kendi egolarından göç etmek, onları nefislerine kölelik ettiren diyarı terk etmek zorundaydılar.

Mısır, bizim egomuzu besleyen ve alma arzumuzu iyice kabartıp bizleri doyumsuz bırakan maddi dünyadır.

Bir düşünün, günde kaç kez ruhsal olarak Mısır'a sürgüne gidiyorsunuz? Belki de yaşantınız boyunca Mısır'da kölelik yaptınız. Bilgisayarınıza bağımlı oldunuz, siz ona egemen olacağınıza o sizi yönetti. Ruhsal açlığınızı egonun anlık doyum sağlaması adına alış veriş yapmakla gidermeye çalıştınız. Sonunda da kredi kartı borçlarınız kabardı. Veyahut, ilişkinizin/ evliliğinizin bittiğini içinizde bir yerlerde anlamınıza rağmen, kendiiz bir ilüzyona kaptırarak veya "benim olan benimdir" diyerek egonuza yenik düşüp senelerce Mısır'da tutsak kaldınız. Peki tüm bunların size getirisi ne oldu? Hiç bir şey...Yani ruhsal manada kelimenin tek anlamıyla hiç bir şey. Maddi dünyadaki sonucu ise kara bir delik gibi her şeyi içine çekmesine rağmen doymak bilmeyen bir arzu krizinden ibaret oldu.

O halde, birinci koşul Mısır'da var olduğunuzu kabullenmek. Sonrasında ise kendi putlarınızın farkına varabilmek. (putunuz alkol olabilir, internet, acıma duygusu, öfke, alışveriş,vb. herkesin kendine has birkaç putu vardır). Ve sonunda Musa'nın yaptığı gibi içinde bulunduğunuz diyarı terk edin. Kısacası egonuzu tanımlayıp egonuz ve onun size kurduğu ilüzyon bir madde dünyasından çıkıp özgürlüğe giden yolda ilk adımınızı atın.


Burcu A.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder